Sosyal medya günden güne gelişiyor. Bu platform artık ailenizin veya arkadaşlarınızın eski veya komik fotoğraflarınızı sizinle dalga geçmek için rahatça paylaşabilecekleri bir mecra değil. Tüm bunlardan ziyade sosyal medya artık kişinin kimliğini ve hayatının büyük bir özetini temsil ediyor.

Eğer dijital pazarlama konusuna ilgiliyseniz, bir dijital pazarlama uzmanı adayı olarak, sosyal medya platformlarını ve sosyal medya trendlerini kendi avantajınıza uygun şekilde nasıl kullanacağınızı öğrenmeniz gerekir.

Günümüzde sosyal medyada aktif olmak, bireyler için neredeyse hayati derecede önemli bir hal aldı. “Yok canım” dediğinizi duyar gibiyim fakat etrafınıza bir bakın, sosyal medya hesabı olmayan kaç kişi tanıyorsunuz? Veya soruyu değiştirelim çevrenizde, Instagram hesabında bu güne dek hiçbir şey paylaşmamış kaç kişi var?

İşte tamda bu noktada söz konusu sosyal medya ve dijital pazarlama ise sürekli içerik üretmeniz ve aktif olmanız gerekmektedir. Fakat sadece bu şekilde başarılı olamazsınız zira en son pazarlama stratejilerine ve sosyal medya trendlerine ayak uydurmanız ve bunları işletmenize uyarlamanız da gerekmektedir.

Günümüzde dijital pazarlama ve sosyal medya birlikte ilerleyen iki farklı internet devrimi. Sosyal medya platformlarını ve burada oluşan sosyal medya trendlerini takip etmek sizi başarıya ulaştırabilir.

Ben de, yılın sonlarına yaklaşırken sizlere yılın en önemli sosyal medya trendlerini tanımlamak istiyorum.

Konuyla alakalı, geçmiş yıllara ait verileri analiz edip hangi trendlerin sabit bir eğilim gösterdiğini tespit ettim.  Ayrıca yıl henüz bitmemiş olsa da, geçmiş senelerin ve bu senenin başında yeni parlayan trendler keşfettim.

Sizlerle paylaşacağım bu trendlerin önümüzdeki yıl da devam edeceğini tahmin ediyorum. Bu trendleri doğru olarak kullanırsanız markanızı, hizmetlerinizi ve işletme içindeki kişilerin popülerliğini sürdürmeye devam edebilirsiniz.

Sosyal Medya Trendleri: Canlı Videolar

Yazı İçeriği Göster

Sosyal Medya Trendleri

1. Canlı Yayın Videoları Popülerliğini Koruyor

2017 yılında canlı yayın videoları ve bu şekilde yayınlanan içerikler büyük sükse yarattı. Daha önceki yazılarımda, canlı yayınları aktif olarak kullanmanız gerektiğine değinmiştim.

Bunun 2020 yılında da popüler bir trend olmaya devam etmesi pek şaşırtıcı olmasa gerek.

Canlı yayınlar, içeriğine göre marka yöneticilerinin yaklaşık %95’inin ilgi odağı olmaya devam etmekle birlikte ilerleyen dönemlerde de pazarlama stratejilerinde kullanılmaya devam edileceği izlenimini veriyor. Bu da canlı yayınları(Facebook Live gibi) hem içerik üreticiler hem de marka sahipleri için popüler tutmaya yetecektir

Peki Neden?

Tüketiciler canlı yayın videolarını samimi ve izlemeye değer buluyor. Sanırım tekrarı olmayacağını bilmenin getirdiği bir his bu durumu tetikliyor. Zira bu her an elinizin altında olan bir YouTube videosu değil.

Araştırmalar, izleyicilerin % 80’inin blog yazıları okumak yerine markalardan canlı yayın videoları izlemeyi tercih ettiğini gösteriyor.

Bir başka araştırma ise bizlere, tüketicilerin % 82’sinin, sosyal medya gönderilerinin altındaki yazıları okumak yerine videoları izlemeyi tercih ettiğini söylüyor.

Tüm bunlar göz önüne alındığında Facebook, Instagram gibi devler “neden canlı yayın özelliğini aktifleştirdi?” sorusunu da cevaplamış oluyoruz.

Marka yöneticileri ve dijital pazarlamacılar da bu ayrıntıları aktif olarak takip ediyor.

Canlı Yayın Videoları İstatistikleri
En Çok Canlı Yayınların Yapıldığı Sosyal Medya Platformları

Canlı yayınlar söz konusu olduğunda, Facebook, Buffer’ın 2017-2019  yılları arasındaki gelişmelere vurgu yaptığı sosyal medya raporu bu konuya önderlik ediyor. Raporun verilerine göre:

2017’de, işletmelerin yalnızca % 25’i markalarını tanıtmak için canlı yayın videoları çekiyordu. Bu yıl ise bu rakamın tüm dünyada 2 katına çıkması bekleniyor.

Dijital pazarlamacılar ve marka yöneticileri canlı yayın akışından tek yararlananlar değil. İnsanlar da sosyal medyada arkadaşlarıyla ve aileleriyle etkileşime geçmek için canlı yayınlar yapıyor.

Canlı yayınların yükselişe geçen bu popülaritesi, şirketinizin şu anda bu sosyal medya trendiyle yüzleşmesi ve harekete geçmesi gerektiği anlamına geliyor.

Tüm markaların ve işletmelerin bu sosyal medya trendiyle tanışması ve bu trendin işlerine nasıl yardımcı olabileceğiyle ilgili detayları öğrenmeleri gerekmektedir.

Sizler de tüm sosyal medya kanallarınızda canlı yayınlar yapmaya başlayın.

Ne konuda yayın yapacağınızı bilmiyorsanız sorun değil, bazen işletmenizi gezdirmeniz bile izleyiciler için samimi bulunacak ve markanız için oldukça yararlı olacaktır. Bu tarz bir etkinlik kişilere erişiminizi en üst düzeye çıkarmanıza ve şirketiniz için yeni müşteri adayları oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

2. Chatbotlar Canlı Müşteri Hizmetlerinin Yerini Devir Alıyor

İnternet üzerinde chat sistemi uzun süredir mevcut.  AOL (eski bir mesajlaşma programı) ile yapılan anlık mesajlaşma zamanlarını hatırlayınız.

Sosyal medya trendleriyle beraber her şey gibi chat uygulamaları da gelişiyor. Hatta günümüzde chat sistemleri sosyal medya platformlarıyla bütünleştiriliyor desek yanlış olmaz sanırım.

İşletmeler, müşterileriyle sosyal medyada iletişim kurmak için chat botları kullanıyor ve bu eğilim hızlı bir şekilde büyüyor.

Facebook Messenger platformunun yeni sisteme kavuşması ve tekrar güncellenmesiyle birlikte ilk yıl sosyal medyadaki büyük şirketlerin chat sistemlerini arttırdığını gördük.

Bu 30 bin gibi bir sayısal bir değerden 100 bine çıkmak demek. Tabi bunlar yalnızca sayabildiğimiz büyük şirketler. Buradaki tüm olasılıkları hesaplamak istersek sonuç sonsuz bir sayıya denk olur.

Müşterilerimizin sosyal medya üzerinden bize ulaşmalarını kolaylaştırmak için chat botları nasıl kullandığımıza bir göz atalım:

Bu botlar, kullanıcılar tarafından gönderilen kelime öbeklerini tanır.

Botlar kendilerine önceden tanımlanmış cevapları verirler ve bunlar daha öncesinde belirlenmiş olanlarla sabittir.

Pizza Hut örneğinden görebileceğiniz gibi, bu botlar daha fazla satış yapmak ve gelir akışını arttırmak için doğrudan kullanılabilir.

Yıl sonuna kadar daha fazla işletmenin bu araçlardan yararlanacağını göreceğiz. Zira son zamanlarda yapılan bir anket, pazarlama yöneticilerinin yaklaşık % 80’inin 2020 yılına kadar sohbet botlarını kullanmayı planladığını gösteriyor.

Chat botlar gerçek müşteri temsilcilerinin işini kolaylaştırmak ve personel maliyetlerini düşürmek için mükemmel bir çözüm.

Chat botlar tarafından yönetilen müşteri destek hizmetlerinin sağlık ve bankacılık sektöründeki işletmelere 2022 yılına kadar yılda 8 milyar dolar tasarruf etmelerini sağlayacağı tahmin ediliyor. Bu rakam 2017 yılına kadar toplamda sadece 20 milyar dolardı.

Elbette, hiçbir şey bir insanın kişisel tepkilerinin ve iletişiminin yerini tutamaz en azından şimdilik tutamıyor. Lakin şu anda bu sohbetler ve bu sohbet botlarını kullananlar kesinlikle doğru yolda. Çünkü gelişen teknoloji ve yavaş yavaş değişen dünya düzeniyle birlikte chat botlar yüzyılın en büyük sosyal medya trendlerinden biri haline geliyor.

Siz de bu konuda yatırım yapmaktan ve birkaç küçük bot programlamaktan çekinmeyin.

3. İnfluencer Marketing Gelişmeye Devam Ediyor!

İnfluencer marketing yeni bir kavram değil. Ancak sosyal medya kanallarında kullanılma şekli 2018 ve sonrasında değişmeye başladı.

Daha spesifik olarak, şirketler güvenilirliklerini artırmak için mikro influencerlarla işbirlikler kurmaya başlıyor.

Mikro İnfluencer nedir?

Sosyal medya kanallarında güçlü bir takipçi kitlesi olan ancak gerçekte ünlü olmayan kişilerdir.

Kesin bir sınır olmamakla birlikte, mikro influencerlar için 1.000 – 300 bin arasında takipçisi olan kişiler diyebiliriz.

Yüz binlerce takipçiye ulaşmaya başladığımızda, makro influencer bölgesine giriyoruz. Yüz binleri de geçtiğimizde artık kendimizi ünlü sayabiliriz.

Markaların mikro influencerlarla ortaklık kurmasının en önemli nedenlerinden bazıları şunlardır:

İnfluencer Marketing Gelişmeye Devam Ediyor!

Araştırmalar, mikro influencerların geleneksel influencerlara göre % 60 daha yüksek etkileşim oranlarına sahip olduğunu göstermektedir. Sadece bu tekniği kullanarak haftalık dönüşümlerde ortalama % 22,2 artış bekleyebilirsiniz.

Markaların mikro influencerlarla bu kadar ilgilenmesinin bir başka nedeni de, diğer reklam harcamalarına göre düşük maliyetli olmalarıdır.

Ayrıca mikro influencerlar daha niş odaklıdır, yani sektörünüze daha yakın influencerlar da bulabilirsiniz.

Örnek vermek gerekirse, çok genel bir kitleye hitap eden 1 milyonluk bir mizah sayfası yerine, 100 bin takipçisi olan ama sektörünüz ile ilgili bir influencer ile iş birliğine gitmek hem daha düşük maliyetli hem daha kazançlı olacaktır.Dikkat: Günümüzde sahte takipçiye sahip binlerce mikro ve makro influencer vardır. İnfluencerlarla uzun süreli anlaşmalar yapmadan önce takipçi sayısının gönderi etkileşimine nasıl yansıdığına bakın.

Doğru influenceri bulmak için uzun süreli anlaşmalar imzalamadan önce 1 kampanyalık denemeler yapabilirsiniz.

Mikro ve makro influencerlarla iş birliği hala yeni bir trend, bu sebeple standart bir ödeme ölçeği bulunmuyor, bir mesaj atıp iş birliği hakkında şansınızı denemelisiniz. Şayet fiyatta anlaşabilirseniz değerlendirmek için mükemmel bir fırsat olacaktır.

Fakat bazen influencerlar kendisine verdiğiniz reklam ücretini bile size geri kazandıramayabilir, bu konuda dikkatli davranın.  Her influencer size para kazandıracak diye bir şey asla yok.

Bu yıl ve önümüzdeki yıllar influencerların ve influencerlarla iş birliği yapan markaların çok büyük yararlar edindiği zamanlar olacaktır.

Mikro influencerlar birlikte iş yapmak için çok tecrübeli olmayabilir, şartlar ve iki tarafında kazançları konusunda açık olun. Unutmayın, maliyetine göre oldukça iyi olan bu sosyal medya trendlerinden mikro influencerlerle iş birliği işinize büyük faydalar sağlayabilir.

4. Markalar Dijital Reklamların Gücünden Yararlanıyor

Bir  yılı daha geride bıraktık, artık birçok firma sosyal medyanın önemini öyle ya da böyle öğrendi, öğrenemeyenler ise yok olmaya başladı bile.

Doğru hareket eden firmaların birçok platformda sosyal medya profili var ve günlük olarak içerik oluşturuyorlar.Sosyal medya hesaplarını yönetmek için zamanınız ya da yeterli iş gücünüz yoksa ajansımızdan danışmanlık alabilirsiniz. Sizlere sosyal medya danışmanlığı konusunda yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.

Sosyal medyada içerikler oluşturmak ve düzenli paylaşım hayat kurtarabilir ama yaptığınız paylaşımların hemen iyi sonuçlar vermesini beklemeyin. Özellikle güçlü bir başlangıç için dijital reklamların gücünü kullanabilirsiniz.

Sosyal medya stratejilerinizi bir üst seviyeye çıkartın ve Facebook, Instagram, Twitter gibi mecralarda reklam verin. Yalnızca Facebook platformunda 8 milyondan fazla reklam veren olduğunun altını çizelim.

Eylül 2017’de ise Instagram 2 milyon reklam verene ulaşmış ve bunu kutlamıştı. Zira reklamları istediğiniz kitleye vermeniz veya potansiyel müşterilerinizin bulunduğu konumu seçip, sadece o alana reklam vermeniz çok kolay.

İşletmelerin bu tür hassas bir reklam aracını yok saymaması gerekmektedir.

Facebook’ta reklam vermenin nasıl kolay olduğunu görmek için Facebook reklam yöneticisine girin ve konunun detaylarını inceleyin:

Markalar Reklamların Gücünden Yararlanıyor

Bu kadar keskin ve kesin bir kitleye ulaşmanın ve reklam göstermenin yanı sıra, Facebook bütçenizi belirlemenizi de kolaylaştırıyor. Günlük veya haftalık olarak bir bütçe belirleyebilir ve harcamalarınızı buna göre yapabilirsiniz.

Markaların bütçelerini her bir reklamın süresine ve üründen elde etmeyi planladıkları gelire göre de belirlemeleri mümkündür.

Yayınlamak istediğiniz reklam türü için birçok farklı seçenek vardır.

Hedeflediğiniz konuma ve ilgi alanına dayanarak şirketiniz için en iyi olanı bulmaya çalışırken deneme yapmaktan çekinmeyin.

Araştırmalar2022 yılına kadar sosyal medya reklamlarının gazete reklam harcamalarını geçeceğini gösteriyor.

2020’de birçok şirketin pazarlama bütçesinin daha büyük bir kısmını ücretli sosyal medya reklamlarına tahsis edeceğini tahmin ediyorum

5. Sosyal Takip

Sosyal medya platformları konuşmalarınızı dinliyor. Buna inanmak istemeyebilirsiniz, ama bu bir gerçek.

Bahsedeceğim örnekle eminim daha önce karşılaştınız. Arkadaşınızla bir konu hakkında konuşuyorsunuz ve bir süre sonra internete girdiğinizde karşınıza konuştuğunuz konuyla alakalı bir reklam çıkıyor.

Ürpertici değil mi? Evet. Ama şu an içinde yaşadığımız dünyanın gerçeği bu. Lakin bu ürpertici gerçeği kendi avantajınıza çevirmek mümkün.

Yukarda bahsettiğimiz gibi dijital reklamları kendi yararınıza kullanın.

Biz ise sosyal medya ve internette olan biteni takip etmek ve eğer bir sorun varsa düzeltmeyi öneriyoruz. Bunun için kullanacağımız araç ise Google Alerts olabilir.

Google Alerts, Google arama motorunda işletmenize dair ürünler, haberler, yeni gelişmeler veya kısaca sizden bahsedilen, sizinle alakalı her çeşit yazı göründüğünde e-posta almanızı sağlayan bir sistemdir.

Google Alerts

Bunu yaptığınızda insanların işletmeniz hakkında internette neler konuştuğunu takip edebilirsiniz. Yeni bir internet haberini, şirketiniz hakkında bir paylaşımı takip etmek itibar yönetiminiz için de mükemmel bir çözüm olacaktır.Sosyal medya danışmanlığı aldığınızda paketinize itibar yönetimi de ekleyebilirsiniz, böylelikle sosyal medya hesaplarınız yönetilirken online itibarınızı da korursunuz.

Bu araç yıllar içinde epey gelişmiştir. Sosyal medya üzerinde bir hastag’i takip etmenize, bununla birlikte farkında olmadan yaptığınız bir hataya ya da bir yanlış anlaşılmayı çok büyümeden engellemeye de yardımcı olur.

Pazarlama stratejilerinizi bu gibi izleme yazılımları ile izleyip hedef kitleniz hakkında da bilgi sahibi olabilirsiniz.

6. Markalar, Kullanıcının Ürettiği İçeriği Kullanıyor

Kullanıcı tarafından oluşturulan içerik temelde ücretsiz reklamcılık gibidir. Bu daha az iş yaparak işinizi büyütmenin en iyi yollarından biridir. Ayrıca sizi samimi gösterir.

Müşterilerinizin şirketiniz hakkında konuşmasını sağlayın. Hashtag’leri kullanmalarını ve markanız hakkında sosyal platformlarda paylaşım yapmaları konusunda onları teşvik edin. Bunu başarmanın en basit yollarından biri de, kullanıcı içeriğini şirketinizin profilinde paylaşmaktır.

İnsanlar, kullanıcı fotoğrafları göstermeye açık olduğunuzu görünce, kendileri de sizin için bir içerik oluşturmak isteyebilirler.

Örneğin bu stratejinin Instagram sayfasında nasıl kullandığına bakın:

Kullanıcı İçerikleri

Yorumlar bölümünden görebileceğiniz gibi fotoğrafı paylaşan kullanıcı, içeriklerini paylaştığı için teşekkür ediyor.

Bu firma bunu yaparak diğer yüzlerce takipçisini de bunu yapmaya teşvik etmiş oldu. Bu ayrıca arkadaşların arkadaşları arasında da yayılacak ve markanın profilleri ücretsiz bir şekilde dolaşmasına yardımcı olacaktır.

Bir müşteri şirketinizle ilgili bir şeyi kişisel profilinde yayınladığında, markanızı tüm takipçilerine tanıtmış olur. Bu insanların bazıları markanızın varlığından haberdar bile olmayabilir lakin aslına bakarsanız bu da tüm reklamların asıl amacı değil midir?

Mükemmel bir fırsat daha!

Ayrıca, insanlar arkadaşlarından ve ailesinden gelen önerilere daha fazla güvenirler. Bu nedenle, kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin arttırılması en üst düzey müşteri oluşturma stratejisidir.

Sosyal medya platformları bu tür içerikler için mükemmel bir dağıtım kanalıdır.

7. Artırılmış Gerçeklik(Augmented Reality)

Artırılmış gerçeklik, gerçek olan ve gerçek olanı değiştiren mükemmel bir teknolojidir.

Tüketiciler piyasasına başarıyla uygulanan artırılmış gerçeklik örneklerinden biri de Pokemon Go oyunu uygulamasıydı.

Uygulama, kullanıcının kamerasına erişti ve ekrana kurgusal öğeler ekledi ve bahçenizde bir pokemon canlandırdı. Bu ilk başta inanılmaz görünüyordu.

Şimdilerde sosyal medya kanallarının bir çoğu da arttırılmış gerçeklik teknolojilerinden yararlanıyor. Snapchat’ın yüz filtrelerini hepimiz biliyoruz değil mi?

snapchat filtreleri

Facebook da kamera efekt platformuyla bu teknolojiyi içerisinde barındırıyor. Gördüğünüz gibi enteresan bir trend ama etkileyici.

Bu tarz özellikler, artırılmış gerçekliği tamamen yeni bir seviyeye taşıyor. Hatta şimdilerde geliştiricilerin benzersiz animasyonlar tasarlamaları için artırılmış gerçeklik stüdyoları bile oluşturulmakta.

Bu filtreler, canlı akışlarda bile gerçek zamanlı olarak harekete ve etkileşime yanıt verir.

İşte Facebook Live yayını sırasında nasıl göründüğüne dair bir örnek:

Artırılmış Gerçeklik(Augmented Reality)

Facebook aynı zamanda Instagram’ın da sahibi olduğundan, bu tür özelliklerin birçoğu Instagramda da kullanılıyor.

Yakın gelecekte sosyal medyanın artırılmış gerçekliğinde büyük bir değişiklik görmeyi bekliyorum. Eminim bu bir köpek surat filtresinden daha etkileyici olacak.

8. Geçici İçerikler/Storyler

Daha önce geçici içeriklerin ne olduğu hakkında herhangi bir şey duymadıysanız, bu hiçbir geçici içerik görmediğiniz anlamına gelmez.

Geçici içeriğin tanımı, 24 saat ya da 24 saatten daha kısa bir içerik demektir.

Şimdi tanıdık geldi mi?

Tabii ki Snapchat ve Instagram’da gördüğümüz hikayelerden bahsediyorum.

Snapchat’te bu konseptin ortaya çıkmasından sonra Instagram hızlı bir şekilde bu sistemin popülerliğini fark etti ve onu kendi platformunda uyguladı. Bu konuda başarılı da oldu diyebiliriz.

Storylerin bu kadar popüler olmasının nedeni, insanların geleneksel sponsorlu reklamlara kıyasla daha orijinal olduğunu düşünmeleridir. Kullanıcılar bu gibi içerikleri seviyor ve bunları günlük olarak kişisel profillerine ekliyorlar.

Doğru kullanılırsa markalar da geçici içerik trendinden faydalanabilir.

Bu biraz da canlı yayınlara alternatiftir zira genelde kullanıcı etkileşimi ve yapı birbirine çok benzer.

Instagram’da günde 5 fotoğraf ve 5 video yayınlamak istemeyebilirsiniz Bunun yerine takipçilerinizin zaman çizelgelerine spam yapmadan gün boyunca birkaç kez mesaj göndermeniz daha doğru olacaktır. Zira öte türlü fazla paylaşım yaptığınızda bu hem profilinizi boşu boşuna dolduracak hem de takipçileriniz bundan sıkılabilir.

Daha basitçe söylemek gerekirse çok sık yapılan paylaşımlar kullanıcıların takipten çıkmalarına neden olabilir. Bunun yerine eğer önemli bir şey varsa az evvel bahsettiğim hikaye/story trendini kullanabilirsin.

Geçici İçerik

24 saatlik hikayeler normal paylaşıma göre oldukça güzel bir alternatiftir. Hikayede 24 saat sürecek bir geçici içerik paylaşmak eğer önemliyse zaten takipçilerinizin dikkatini çekecektir fakat değilse bir yandan da onların hızlıca geçmesine ve ertesi gün görmemesine neden olacaktır.

İşletmeniz geçici olarak içerikler paylaşmaya başlarsa, kullanıcılar markanız hakkında hiçbir şeyi kaçırmadıklarından emin olmak için sık sık hikayelerinizi kontrol edecektir. Müşterilerin markanızı aklından çıkartmaması ne kadar güzel bir şey değil mi?

Bu stratejiyi, satışları artırmak için, hızlı satışlar veya promosyonlar yapmak için kullanmanızı öneririm. İlerde hem normal insanlar hem işletmeler bu konuya çok daha fazla kafa yoracaktır.

9. Yönlendirme Trafiği ve Organik Erişim Düşüyor

Sosyal platformlar algoritmalarını değiştiriyor ve bu gibi değişimler kullanıcıların ana sayfalarındaki çizelgelerinde gördüklerini de etkiliyor.

Sonuç olarak sosyal medya platformları kullanıcı kaybetmemek ve can sıkıcı bir hal almamak için reklam gösterimini sınırlı tutarlar. Böylece ana sayfalar ve zaman çizelgeleri markalardan gelen reklamlarla dolmaz. Bunun yerine, aileden ve arkadaşlardan gelen gönderilere öncelik verilir.

Geçmiş yıllarda, bu algoritma değişiklikleri Facebook’ta organik erişimin % 50’den fazla düşmesine neden olmuştur. Bu nedenle, trafik çekmek ve web sitenize kişi getirmek için tüm sosyal medya platformlarına %100 güvenemezsiniz.

Bu sebeple, markaların tavsiye trafiğini arttırmak için ücretli reklamlar ve mikro influencerlar  gibi alternatif sosyal medya pazarlama yöntemleriyle pazarlama stratejilerini geliştirmeleri gerekiyor.

10. Küçük İşletmeler Sosyal Varlıklarını Arttırıyor

10. Küçük İşletmeler Sosyal Varlıklarını Arttırıyor

Artık kimse sosyal medyayı görmezden gelemez. Günlük hayatımızın düzenli bir parçası haline geldi.

On yıl önce, küçük işletme sahipleri, sosyal medyada bir varlık oluşturmanın gereksiz olduğunu düşünmüş olabilirler ancak şimdilerde çoğu rekabet içerisinde olmanın ne kadar önemli olduğunu fark etmiş durumda.

Şimdilerde küçük işletme sahiplerinin % 52’si günlük olarak sosyal medyada içerik paylaşıyor.

Facebook ve instagram hala en popüler seçenekler olmakla birlikte diğer sosyal kanallarda da küçük işletme kullanıcılarının sayısında bir artış görülüyor.

Bu kadar sosyal medya platformu ve yeni jenerasyon içeriklerle küçük işletmeler de kendini sürekli güncelliyor. Ayrıca rakiplerini de daha yakından tanıma fırsatı elde ediyorlar. İşe sosyal medya uzmanları alıyorlar ve sosyal medya işlerini otomasyonla yönetmeye ve zamanlamaya yardımcı olmak için zaman kazandıran sosyal medya yönetim araçları kullanıyorlar.

Aktif sosyal medya profilleri olmayan işletmeler, günümüzde hayatta kalmak için çok büyük fedakarlıklar yapmak zorunda kalabilir.

Sonuç

Sosyal medya trendleri sürekli değişiyor.

Bir pazarlama uzmanıysanız ya da bir işletme sahibiyseniz sosyal medyayı ve bu trendleri her zaman kendinize yakın tutun, müşterilerinizi ve hedeflerinizi analiz edin ve doğru alanda trendleri kullanın.

Bulduğum verilere dayanarak 2020 ve önümüzdeki yıllarda popüler olan, ayrıca işinize de büyük katkılar sunacak sosyal medya trendlerini 10 maddeye sığdırmaya çalıştım.

Siz de dijital dönüşüm için vakit ayırmaya başladıysanız ve dijital pazarlama stratejilerinizi konumlandırmak istiyorsanız bu listeyi referans olarak kullanabilirsiniz.

Tahminlerime göre önümüzdeki yıllarda Twitter büyük bir dönüşüm yaşayacak, bunu listeye eklemedim çünkü henüz gerçekleşmedi. Bu değişim gerçekleştiğinde bu konu hakkında da birkaç bir şey yazmak için sabırsızlanıyorum.

Yine de ufak ufak Twitter yatırımları yapmaya başlayabilirsiniz. 🙂

Şirketiniz ileriki dönemde potansiyel müşteriler oluşturmak ve dönüşüm sağlamak için hangi sosyal medya trendlerine odaklanacak?

Siz de kendi fark ettiğiniz ve kullandığınız sosyal medya trendlerini yorumlara yazmaktan çekinmeyin.

Aklınızdaki soruları yoruma yazabilir, e-posta ve iletişim formları yoluyla bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz bunu arkadaşlarınızla FacebookTwitter ve LinkedIn profilinizde paylaşabilir, bize destek olabilirsiniz!

NOT:Alıntıdır.